Türkiye'nin Siber Alemde Küresel Etkinliği !!
Siber saldırıların hedefi olması Türkiye'nin küresel etkinliğini gösteriyor
IntelProbe Genel Müdür Yardımcısı Işıl Özden: "Türkiye, politik olarak küresel düzeyde etkinliğini artırması sebebiyle son yıllarda ciddi siber saldırılara maruz kalıyor" "Türkiye, hedefine ulaşan siber saldırılar listesinde 4'üncü sırada bulunuyor. Bu durum, ülkemizin siber güvenlikteki başarısızlığını değil, tam aksine yurt dışı kaynaklı hackerların politik ve ekonomik motivasyonlar ile Türkiye'yi ne denli hedefe koyduğunu gösteriyor" "Siber tehdit istihbarat ağını kuran sayılı ülkelerden biri .
TOLGA YANIK
- Uzmanlar, siber saldırıların özellikle son yıllarda siyasi olaylara bağlı
olarak geliştiğini, Türkiye'ye
yönelik artan siber saldırıların ise ülkenin küresel düzeydeki etkinliğinin bir
yansıması olduğunu belirtiyor.
AA
muhabirinin IntelProbe'un "2019 Yıllık Siber Tehdit İstihbaratı
Raporu"ndan derlediği bilgilere göre, siber saldırılardan en fazla
etkilenen ülkelerin yer aldığı bölgeler sırasıyla; Asya-Pasifik (yüzde 45), Avrupa, Orta Doğu ve
Afrika (yüzde 30), Latin Amerika (yüzde 13) ve Kuzey Amerika (yüzde 12) oldu.
Siber
saldırıların kaynağı (web tabanlı) olan ülkeler listesinde ise ilk 3 sırada; ABD, Hollanda ve Almanya yer
aldı.
Küresel çapta en çok siber saldırı alan sektörler; finans ve
sigorta, taşımacılık ve profesyonel hizmetler oldu.
Şirketler
için en büyük siber tehditler sıralamasında ise ilk 3 sırayı; müşteri
bilgileri, finansal bilgiler ve stratejik planlar oluşturdu.
-
"Siber saldırılar siyasi olaylara bağlı gelişiyor"
IntelProbe
Genel Müdür Yardımcısı Işıl Özden, rapora ilişkin AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin politik olarak küresel düzeyde etkinliğini artırması
sebebiyle son yıllarda ciddi siber saldırılara maruz kaldığını belirterek,
"Türkiye, hedefine ulaşan siber saldırılar listesinde 4'üncü sırada bulunuyor.
Bu durum, ülkemizin siber güvenlikteki başarısızlığını değil, tam aksine yurt dışı
kaynaklı hackerların politik ve ekonomik motivasyonlar ile Türkiye'yi ne denli
hedefe koyduğunu gösteriyor." diye konuştu.
Siber saldırıların özellikle son 5 yıldır vekalet savaşı
enstrümanı gibi kullanıldığına dikkati çeken Özden, "Finansal sistemlere,
bankacılığa, enerji altyapısına yapılan siber saldırılarla siyasi olaylar
arasında ilişki bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Özden, bu durumun, siber saldırı sonucunda ciddi bir etki
unsurunun ortaya çıkmasından kaynaklandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Örneğin bankacılık sistemine yapılan bir saldırıda
doğrudan son kullanıcı etkileniyor ve bu durum infiale neden oluyor. Ayrıca,
ransomware denilen bir zararlı yazılım türü mevcut. Bu saldırı türünde kamudan
ziyade özel sektör daha çok hedef alınıyor. Saldırılar siyasi ve ticari
gerekçelerin yanı sıra hackerların zafiyet bulması üzerine de yapılabiliyor.
Hackerlar
zafiyet buldukları sistemi şifreliyor ve sistemi şifrelenen şirketin
yöneticilerine ulaşıyor. Bu sayede, şirketlerden verilerini kurtarmak için para
talep ediyor."
-
"Dünyadaki tüm hacker gruplarını takip ediyoruz"
Işıl Özden, siber saldırıları gerçekleştiren hacker gruplarının
hepsinin bir motivasyonu olduğunu hatırlatarak, "Dünyadaki tüm hacker
gruplarını ve geliştirdikleri zararlı yazılımları takip ediyoruz. Bu
yazılımlarla kimleri hedef aldıklarını da analiz ediyoruz. Hangi hacker grubu
hangi motivasyon ile hareket ediyor kayıtlarımızda mevcut.” dedi.
Ciddi bir siber tehdit istihbarat ağlarının olduğunu belirten
Özden, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müşterilerden
alınan verilerin yanı sıra, bal küpü denilen (Honeypot) saldırılarda yanıltma
amacıyla kullanmak üzere oluşturulmuş akıllı yapay zeka temelli sistemlerimiz
var. Bu sistemler, saldırıları yanıltmak ve bu saldırılardan erken haberdar
olma amacıyla kurulmuş sensör ağı gibi düşünülebilir. Buradan elde ettiğimiz
verileri topluyoruz."
-
"Siber tehdit istihbarat ağını kuran sayılı ülkelerden biriyiz"
Kamunun
özel sektöre göre siber güvenlik noktasında daha bilinçli olduğunu dile getiren
Özden, "Özel sektörde, uluslararası firmalar dışındakiler siber güvenliğe yatırım yapmaktan
çekiniyor ve başına bir şey gelmeden yatırım yapmak istemiyor. Bu durum onların
bilinç oranının düşüklüğünü gösteriyor." diye konuştu.
Özden, savunma sanayisi odaklı bir şirket olarak kurdukları
siber tehdit istihbarat ağıyla dünyaya model olacak bir seviyeye gelmek üzere
olduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sayın Cumhurbaşkanımız siber güvenlik konusuna ehemmiyet
gösteriyor ve bilişim şirketlerinin gelişimini önemsiyor. Dünyada kendi siber
tehdit istihbarat ağını kuran sayılı ülkelerden biriyiz. Bunu yerli kaynaklarla
yapmış çok az sayıda ülke mevcut. Siber istihbarat ağı, siber saldırıların
toplanması için oluşturulan bir yanıltıcı ağ.
En büyük hedefimiz, global anlamda özel sektöre yönelik siber
saldırıların önüne geçebilecek erken uyarı sistemleri geliştirmek. Bu noktada,
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Bilgi Teknolojileri Kurumu ve
telekomünikasyon şirketleriyle raporlarımızı sürekli paylaşıyoruz. Ayrıca,
Savunma Sanayii Başkanlığı himayesindeki Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi'nin
sektörün gelişimine sunduğu katkıyı çok değerli buluyoruz."
very good
YanıtlaSilgüzel bir yazı olmuş sadece tebrik etmek istiyorum
YanıtlaSilİmposible
YanıtlaSil